Cumhuriyet tarihimizin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral’ın imzası haline gelen "kuşları", Füreya’nın "sanat yaşamın içinde olmalı" fikrinden yola çıkarak Ninon’un büyülü dünyasıyla buluşuyor.
Füreya Koral, Türk seramik sanatının öncülerinden biri olarak, malzemeyi adeta yaşayan bir varlık gibi görür; toprağın dokusunu, rengini ve biçimlenme potansiyelini keşfetmeye odaklanır. Geleneksel çini ve Anadolu’nun zengin toprak mirasından ilham alarak, formlarına dinamik bir akış hissi katar; geometrik ve soyut motifleri bir araya getiren özgün desenleri, hem modernizme hem de yerel estetik anlayışa saygı duyar. Ustalıkla şekillendirdiği seramik yüzeylerde kullandığı sırlama teknikleriyle, ışık ve gölge oyunları yaratır; bu sayede eserleri, mekâna ruh katarken izleyiciye zamansız bir deneyim sunar. Koral’ın sanat anlayışı, “malzeme kendini anlatmalı” sözüyle özetlenebilecek bir derinlik taşır: O, seramiğe yalnızca şekil vermekle kalmaz, aynı zamanda toprağın özündeki hikâyeyi günümüze taşır.
Füreya Koral’ın sanat anlayışında kuş figürleri ayrı bir yere sahiptir; özgürlüğün, ruhun ve gökyüzünün simgesi olarak gördüğü kuşları seramik yüzeylerine zarif stilizasyonlarla işler. Kanat çizgilerini hem akıcı hem de çizgisel formlarla birleştirerek kuşların uçuş dinamiğini somutlaştırır; bu sayede eserlerinde hem hafiflik hem de hareket hissi doğar. Anadolu’nun halk sanatlarındaki stilize kuş motiflerinden ve çağdaş soyutlamalardan beslenen Koral, kuşları yalnızca dekoratif unsur olmaktan çıkarır; onların varoluşuyla toprağın hikâyesini havanın öyküsüyle buluşturarak izleyiciyi zamansız bir yolculuğa davet eder.
